Kayıtlar

Ağustos, 2011 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Paris 'deuxieme': Bir Louvre, bir Eiffel, bir Versailles

Resim
Ertesi gün Louvre Müzesiyle başladık. Piramitimizden girip, 14 euroluk sadece müze kısmının değil de bodrum kattaki güncel sergileri de gezebileceğimiz bileti alarak, önceden Ayşenur'un not aldığı belli demirbaşları (efenim bir Michalengelo, Da Vinci vb.) ziyaret etmek için Richelieu'den girdik . O havadar ve mermer döşenmiş mitolojik avluyu pek beğendim. Beğenmediğim ise turistik bir mekanda çalıştığından habersiz/şuursuz Fransız görevlinin Fransa bayrağı gibi dalgalanarak Ayşenur'u İngilizce konusunda fırçalaması oldu. 'Çağ'a ayak uydurmanın gerektirdiği moda değişikliği vb. konularda heykeller üzerinden epey bilgilendikten sonra tablolara geçtik. 'Denon' pavyonuna. Louvre'un kısımlarına pavillon denmekte ki okunuşu direk 'pavyon'. Son derece sanatsal ve entelektüel güdümlü bir insanın 'Denon pavyonunda Mona Lisa'yı çok methettiler ona geldik' demesinde niyet olarak hiçbir fesatlık yokken bile bu talihsiz anlam daralması derin

Paris 'premiere': Beauvais koydum adını...

Resim
Monşer diyarından selamlar. Paris'ten başlamak suretiyle bir sınırlarötesi macerayla daha sizlerleyim. Bir zamanlar Türk diplomatlarının bombalı saldırı nedeniyle bileşenlerine ayrıldığı o ünlü Orly Havaalanına akşam saatlerinde intikal ederek Ayşenur ve Oli ile buluştum. Ertesi sabah başlayacak Paris turundan önce, temel insani ihtiyaçlardan 'barınmayı' yerine getirmek için ailemizin nezih pansiyonu İbiş'e yollandık. O ana dek hiç havaalanı otelinde kalmamıştım ve Aysenurun okuduğu saniyede teyit edeceği üzere havaalanı bankına devrilip üstüne rüya görebilmek gibi tedirgin edici bir meziyete sahiptim.  Bu esnada Ayşenur'un Barcelona'ya hangi havaalanından geçeceğimize dair Oli ile atlattığı diyalogtan haberim oldu. Bunun için de izleyicilerden fikir almak istedim: Ağzı diş macunu dolu birinin gür bir sesle cümleler kurmasına benzer (ya da son zamanlarda duyduğum başka bir benzetmeyle küçük çocukların konuşmaya yeni yeni başlarken uydurdukları o peltek konuşm