Kayıtlar

Oslo etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Mütevazi bir İskandinavya Turu: Oslo

Resim
Vigeland Heykel Parkı Norveç'in başkenti Oslo'da, bu seferki yol arkadaşım kız kardeşimle teknik olarak 2, turistik olarak 1,5 gün geçirdik. Yolculuğun tüm aksiliklerine psikolojik temizlik yaparak bir önceki paylaşımım da yer verdiğim için, bu yazıyı yalnızca Oslo'nun eğlenceli yönüne ayırıyorum. Oslo'yu ziyaret etme fikriniz varsa şiddetle desteklerim.  Yazın güneşin hiç batmadığı bir 48 saat geçirdiğimiz, sokakta kimse yokken sabahın dördünde trene yürüyebileceğimiz kadar güvenli, kimsenin kimseye karışmadığı, turistlerin söğüşlenmediği (Norveç'te fiyatlar hayatını euro ya da dolar cinsinden kazanmayanlar arasında hiçbir ayrım yapmaksızın hepsini soyup soğana çeviriyor) ve en güzeli ağzımızın içine badana yapılıyormuş gibi hissetmeden musluktan su içebildiğimiz bir yer Oslo.  Oslo'da olduğunu bilmediğimiz tanıdık bir yüz de var; Çığlık Tablosu, E. Munch, National Gallery

Mütevazi bir İskandinav Turunun Önsözü: İskandinavya'nın Ulaşılmazlığı

Aylardır gerek çileli bir süreç sonunda alabildiğim vizesi gerek İskandinavya'ya ilk seyahatim olması nedeniyle sıkça bahsettiğim Oslo ve Stockholm'u nihayet 4 gün gibi bir sürede gezip geldim. Yer yer çileli, genel hatlarıyla yorucu ama özetle keyifli bir gezi oldu. Bu yazı yalnızca bir önsöz. Çünkü hiçbir yolculukta yaşamadığım kadar aksilik çıktı ve bu gezinin ayrılmaz bir parçası olarak apayrı bir yazıyı hak ettiler. Bu yazı Oslo ve Stockholm anılarımla değil Türk pasaportuyla Schengen Alanı'na seyahat etme cesareti gösterirseniz kısıtlı zamanda karşılaşabileceğiniz lojistik aksiliklerle ilgili. O aksilikler ki, İskandinav ülkelerinin sosyal devlet çığırtılarının altında ezilen pasaport sıralarında telef olduk. Yeri geldi gelişmişlik simgesi (!), lüks ve son teknoloji trenlerinde, Aşti'deki kalk gidelim otobüslerini aratmayacak basiretsizlikler yaşandı ve yolumuzdan alıkonulduk...