Bir bürokrasi sporu olarak vize almak...

Romalılar!

Yeşil pasaportumun 25 yaşımda iptal edilmesini izleyen süreci Tiflis'te bir parça anlatmıştım.
Pasaportsuz- vizesiz Tiflis'ten, süründüren, vize peşinde helak olduğum Oslo&Stockholm'e geçişim alıştırmasız, yumuşatmasız ve psikolojik hazırlıksız gerçekleşti. Turlardan kaçan ben, bireysel olarak turist vizesine başvurdum ve meşakkatli bir süreç sonunda alabildim. Sizlere 2 aylık bir direniş mücadelesini, bir dış temsilciliğin gözünde potansiyel mülteciden mazbut turiste evrilmemin ibretlik hikayesini anlatacağım ve Ankara'da bireysel olarak Schengen vizesi alacak/alası/alması muhtemel herkese faydalı olmasını diliyorum. (Diğer şehirlerde konsolosluklar İstanbul'a gönderebiliyormuş, o nedenle süreç farklı olabilir.)

Norveç ve İsveç'i kapsayacak bir gezi planı için, Schengen vizesine başvurdum. Schengen Alanı- Avrupa Birliği ayrımı için bkz: https://www.schengenvisainfo.com/schengen-visa-countries-list/  Özetle Norveç bir AB ülkesi değil ama Schengen Alanı'na dahil, yani AB ülkesi denince aklınıza gelen ilk ülkelerden birinden aldığınız vizeyle ziyaret edebiliyorsunuz. Bu durum, fiyortlardan Yunan Adaları'na dek koca bir alanda 'ülkenin durumu belli, gider kalır da denizden çıkardığımız petrolün refahından nemalanır, sırtımızdan geçinir' diye ölesiye kıllanan Norveç'in takdiriyle Schengen vize sürecini beraberinde getiriyor. 

 İlk kez yurtdışına seyahat için vizeye başvurdum ve eski pasaportumun tabiatı anlıyorum ki değerlendirme sürecinde kafa karıştırıcı oldu!! derdim ama maalesef ilgisi yok, omegasız somon mu yemişler bilinmez, büyükelçilikte belgelerime doğru düzgün bakılmadan başvurumun reddedildiğini anladım. 
  
Beni tüm bu hislere gark ettiren sürecin başında belge toplayıp, 10 yıl geçerli pasaportum ve eski yeşil pasaportumun zımba izine kadar ayırt edilebilen fotokopilerini iliştirerek Büyükelçilik'in Ankara'da aracı tayin ettiği kurumun kapısını aşındırmaya başladım. Aşındırdım diyorum, zira belge vermeye, rezervasyonlarda sorun çıkınca çıkıp internet kafede düzenleyip yeniden getirmeye, son olarak da pasaportumu teslim almaya gittim.

Schengen Alanı'na gireceğiniz ülkeden vize almamı sitede yazan aracı şirket, memuru kanalıyla ilkinde 3 diğerinde 2 gün kalacağım iki ayrı ülkeden, hangisinde daha uzun kalacaksam, sıralamaya bakmaksızın ondan vize almamı söyledi. Belgeleriniz eksikse ya da bendeki gibi kavramsal bir sorun çıkarsa, başvurunuz ya da 60 Eurocuğunuz yanmıyor - zaten aracı şirket başvuru kabul edildikten sonra servis ücreti olan 70 TL'yi vezneden alıyor) kurum o gün kapanana dek belge getirebiliyor, sıramatikten numara alıp kısa süre bekleyerek başvurunuzu tamamlayabiliyorsunuz.  O nedenle giriş ülkesinden alınır efsanesinin bu anti tezini unutmayın, sizi internet kafe arayışına sürükleyebilir.
Belgelerde uçak bileti ve otel rezervasyonu yeterli, bunların parasını saydıysanız da 'seni tanımak istiyoruz yiğidim' demiyorlar. Biletle ya da rezervasyonla belgelemediğiniz seyahatleri ise, İngilizce dilekçe yazarak belirtmenizi istiyorlar. (Oslo'dan Stockholm'e trenle şu şu tarihte gideceğim, bileti satın almadan rez. yapılamıyor diye yazdım). Önemli olan belgelerinizin tam olması değil, Türkiye'de bıraktığınız (canlı ya da cansız) somut deliller.

10 gün gibi bir sürede 'gideceğiniz ülkeden geri dönme amacınız, ülkenize olan bağlarınız saptanamamıştır'a karar verip paketlediler beni. Gerekçe olarak 'Gençsiniz, bekarsınız (yürüyor mu lan bunlar bana ??), çocuğunuz yok', çalışmıyorsunuz, üstünüze bir taşınmaz yok ve en vurucusu daha önce Schengen alanında bulunmamışsınız.(?!) Ayrıca Türkiye'den çok fazla başka ülkelere göç etme amaçlı başvuru yapılıyor da yazmışlardı. Akademik çalışmalarınızı (master öğrenci belgemi diyor) göz önüne aldık ama ıı-ıh.  Öğrenci belgem, banka hesaplarım vs dururken büyükelçilik önünde 'başkoymuşum Türkiyemin yoluna' yı söyleyecektim? 

İlk başvuru, online ortamda yapılıyordu ve daha önce Schengen alanında bulundunuz mu dediklerinde 'evet' demiş ve yeşille girdiğim ülkeleri saymışken, daha önce Schengen vizesi aldınız mı kısmına da haliyle hayır demiştim. 20 sayfaya yakın pasaport fotokopisindeki İtalya, İspanya, Fransa, Hollanda, Belçika, İsviçre gibi ülkelere yasadışı şekilde mülteci botuyla girmediğime işaret eden Orly, Roma, Barcelona El Prat, Charleroi gibi havaalanı damgaları vardı, ikna olmasalar bile büyükelçilik yeşille yapılan tüm seyahatleri, 30 sene kadar eskileri bile, takır takır görebiliyordu.

Seyahate 3 ay vardı. Ben bu red mektubunu yerim diyerek hummalı bir itiraz mektubu yazmaya giriştim. Yeşil pasaporttaki ilgili yerlerin yine fotokopilerini çektirdim, çeviri yaptığım şirketten belge aldım. Bu yolculuğun 15 yaşındaki kardeşime eşlik etmek ve sonrasında Turkiye'ye geri dönmek için yapıldığını, daha önce Schengen alanına defalarca girip çıktığımı, tam zamanlı öğrenci olduğum için başvuruda işle ilgili benden belge istenmediğini (çeviri yaptığım şirket mektup yazdı sağolsun), bakın boş adam değiliz ben döneceğim ipuçlarıyla beraber 2.5 sayfalık İngilizce itiraz mektubu yazdım. İçinde yeşil pasaportu uzun uzun anlattığım, artık 25 yaşından büyük olduğum için normal pasaporta geçmemden tutun Avrupa'da illegal göçmen olmak istesem yeşilde takla attırırdım'ın kibar versiyonlarına dek herşeyi yazdım. Büyükelçiliğin göçmenlikle ilgili kaygılarını dikkate aldığımı ancak ailesel bir sorumluluktan öte bir amacım olmadığını hönküren, kardeşimle 20 Haziran'da Oslo'ya uçmayı planladığımızı, bir an önce değerlendirilmesini kibarca rica eden itiraz dilekçemi Büyükelçilik'e elden teslim ettim. Gerçeği yansıtmakla birlikte, kız kardeşimi bu uluslararası çemkirişime yok yere alet etmiş oldum.

Vize reddine itiraz edecekseniz, Ankara'da aracı şirketle değil doğrudan Büyükelçilik'e itiraz ediyormuşsunuz. Büyükelçilik'in son derece yardımsever bir güvenlik görevlisi var (girişte değil de yukarıda olan) 1 ay içinde itiraz sonuçlanır, red alıp itiraz edince vize alan çok var demişti, gerçekten de 3 hafta sonra 'pasaportunuzu getirin ya da gönderin' e-maili aldım. Norveç Büyükelçiliği'nin vize bölümü Cuma günleri kapalı olduğu için öbür Pazartesi gidebildim. 5 günlük seyahat için tamı tamına 5 günlük vize vermişlerdi. Akmasa da damlar diyerek, uçak kaçsa yasadışı göçmen olacağız yani serzenişiyle hızlıca uzaklaştım.

Haziranın 3. haftası çıkacağımız Oslo-Stockholm gezisinin bürokratik sancıları böylece son bulmuş oldu. Yakın zamanda davetiyeli, rez.lu bir arkadaşımı daha Fransa Schengen için reddetti. Red standardını anlamak maalesef mümkün değil. İki fotoğraf çekip üç beş magnet alacakken, yerimiz yurdumuz belliyken edebimizle döneceğine inanmayıp , 20-30 yaş aralığına saç baş yolduruyor bu vize süreci. Elden gelen yalnızca önceki seyahatlerinizi, üzerinizde tapu varsa onu, evli,çoluk çocuklu iseniz ve onların bir kısmı burada kalıyorsa onları başvuruda güzelce belirtmek.

 İtiraz mektubu şablonuna ihtiyacınız olursa bana ulaşabilirsiniz.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Uluslararası Öğrenci Kartı Hezeyanı (ISIC Card)

Japonya 07: Kimono, Takogawa ve isimsiz Japon dizisi