Kayıtlar

Minyon Güneydoğu Anadolu Turu- Hatay

Resim
Hatay Merkez Hatay'a uygun uçak bileti bulduğumuza sevinmiştik, ancak  'acaba sadece biniş mi fiyata dahildi de havaalanının üzerinde sekiz tur attık' dedirten bir yolculukla başladık. Uçaktan siyasi haritadaki Hatay'ı seçmemizin ve inatla yere yaklaşamamamızın nedenlerini sorgularken, bir yolcu pilotun Suriye hava sahasına girmemeye çalıştığını tısladı mistik bir şekilde.Bir şekilde inebildik. Ben de kendimi lazanya yaprağı şeklindeki tavanı ve yoğunluğa bakılırsa uzun süre iç hatlar uçuşu almamış havaalanı personelini, (esenboğada elinde ışıklı zıngırtıyla uçağı aprona çeken eleman burada yerini el kolla gel abi gel diyen değnekçiye bırakmıştı) uçağı alanın ortasına lök diye çaprazlama park eden pilotu ve binaya yarım kilometre yürüten  zihniyeti gözlemlemekle ödüllendirdim.

Minyon Güneydoğu Anadolu Turu Gaziantep

Resim
Hatay'tan 4.5 saat süren yolculuk, artık Antep'in paralel evrende olduğuna karar vermeye ramak kala nihayete erdi, böylece nacizane turumuzun aksiliklerle bezeli etabını geride bırakmış ve Antep'e ulaşmış olduk. Yolculuğumuzun bu etabı her ne kadar İstanbul'dan Yunanistan'a arabayla geçilebilecek sürede hemen bitişikteki şehire geçememe handikapıyla başlasa da, Antep'e indiğimiz andan itibaren, Hatay'a göre daha sorunsuz ve eğlenilesi geçti. Sherlock Holmes Antep'te :p Bence Antep Hatay'dan daha bakımlı ve gezilesiydi. Mutfağına dair duyduklarım kesinlikle abartı değil, gerçekten başarılı bir oluşum. Antep baklavası ve İmam çağdaş orada olduğu için söylemiyorum bunu.Yemek endüstrisi mi diyeyim hobisi mi bilemedim, Antep'in her şeyi yeme içmeyi seven insanlara hitap etmek üzerine kurulmuş. Koskoca baharat çarşıları, baklavacılar, katmerciler, restoranlar, hatta bir de Antep mutfağı müzesi var. 'Yemekle aram yoktur' temasında insanla...

Minyon Güneydoğu Anadolu Turu

Buyursunlar... Annemin teşvikiyle baş koyduğum ve Minyon Güneydoğu Anadolu Turu adını verdiğim irili ufaklı, otobüslü uçaklı, badireli durağan coğrafi keşifler silsilemizden henüz döndük... Hatay, Antep ve çeyreğinden Adana dekorlarında çekilen üç günlük set maceramızdan çıkanlar, ayaklarımızın haklı yorgunluğu, eğlenceli çekişmelerimiz, inanılmaz lezzetli yemekler, insanı kalori günahkarı yapan künefe ve baklavalar, meydanlar ve çarşılardan aklımda kalan kareler, şık müzeler, yer yön duygusu handikapı ve de en vurucusu şehirlerarası güzergahlara vakıf olma ayrıcalığı oldu. Yerli turist sıfatını ete kemiğe büründürmemizin olayların seyrine etkisinden bahsetmiyorum bile. Hatay, Antep ve birkaç saatliğine Adana, bize coğrafya,gastronomi ve sosyoloji üzerine zahterli, isotlu, yer yer fıstıklı panoramalar sundu. Bize ise ayak uydurmak, bölük pörçük uykuyla şehrin bize borcu var gibi her enstantenesinin kapısına dayanmak kaldı.Anneciğime bitmek bilmeyen gayreti, enerjisi ve rehberli...

Foça- ''O mahur beste çalar, foklarla ben ağlaşırdık.''

Resim
Ne kadar kaldım: Günübirlik Ulaşım: İzban - Hatundere İstasyonu, aktarma otobüsle Eski Foça                                            Foça güzel bir kasaba. 2 yıldır gitmemiştim, ancak geçen ay arkadaş gezdirme vesilesiyle yeniden uğradım. En yorucu kısmı da yolu oldu çünkü Güzelbahçe'den kocaman bir ters C çizerek İzmir Körfezi'ni adım adım katetmiş olduk. Evden Foça'ya yaklaşık 3 saat sürdü. Yazın Mordoğan'dan Foça'ya vapur seferleri oluyormuş, ayrıca belirtmek isterim.  İzm ir'i en güneyinden en kuzeyine bağlayan İzbanla Halkapınar-Hatundere arası için 45 dk'lık, izban istastonundan otobüsle bir 45dk daha yol gittik. Bu sistemle İzmir gibi dağınık coğrafyada, otogardan gırgırgır 80 lerden kalma, süngeri kağıt helvaya dönmüş minibüs formundaki kağnılara talim olmadan, kendilerine kıyasla mevcut paralel evrenin bile daha yakın sayılabileceği civardaki 'bağ...

Sığacık (Teos) Tekne Turu

Resim
 İzmir’e bağlı Seferihisar ilçesinin az ilerisinde Sığacık adlı bir liman kasabası mevcut. İstanbul'dan göçenlerin meşhür ettiği, yakında mini bir Foça olacağını tahmin ettiğim güzel bir sahil kasabası. Ata Demirer'in son komedi filmini çektiği yer.aynı zamanda. Toplu ulaşım için F. Altay  (Üçkuyular* da diyoruz) semt garajından Seferihisar dolmuşuna ya da otobüsüne atlayıp, 1 saate yakın bir yolculuk ardından sahilleri gezen dolmuş görünümlü ringlere binerek Sığacık’a ulaşım mümkün.  Samos Adası’na direk seferleri başladığından gazetelerde boy gösterir oldu, duymuş olabilirsiniz. Yurtdışına açılmasının yanında, yazıma konu olan tekne turlarının da kalkış noktası. Aynı zamanda bir Cuma sabahı Sığacık Limanı’nda 10 kişi kümelenmemizin de sebebi.

Minimalist Ege Turu: Pamukkale

Resim
Bayramı bir tek resmi tatil çıkarıyorsa seviyormuşum, onu anladım bu sefer.Yazın ortasında, İzmire akan yolları zaten keşmekeş eden bir yoğunluğun tabak gibi ortasında güçbela bilet bulup erkenden yollara düşüren bir hezimet çeşidi olarak karşıma çıkınca, bir miktar kötü başladık İzmir etabına. Bazen yaşı ilerledikçe alınganlaşan toplum bireylerine sunulmuş bir zafer bayramına benzetiyorum bayramı.Ki bu önce aile bireylerinde ortaya çıkıyor. Bayramdan bayram görülen yaşını başını almış güruhta değil. Bayramın o tatilimsi atmosferi beni sarıp sarmalamaktan çok türbülansa sokmayı tercih ettiğiinden, bu sefer yakınından geçmeyeceğim etkinliklerin üzerine gittim ve ebeveynlerimin Aydın ve Pamukkale ziyaretine katıldım.

Barcelona 'Tres': Bir Akdeniz gastronomisi

Resim
Bloğun olay örgüsü o kadar dağıldı ki, Ayşenur'u Barcelona'da unutmuşum da taa ordan Sakız'a geçmişim gibi bir enteresanlık oluşmuş. Buna kısaca La Vida Loca'ya bir yunan adası kaçamağıyla ara verdim diyelim. Daha önceki Barcelona izlenimlerimi   Akdeniz Akşamları  ve Vicky, Christina, Messi  adı altında iletmiştim. Bu seferki 3 günlük Barcelona gezintisinde tekrara düşüp Gaudi zehirlenmesi geçirmemek gibi aklıselim bir eğilimle Rambla'dan ara sokaklara dalmak, sahilde gezinmek, hostel ekürisiyle sosyal etkinlik gerçekleştirmek gibi icraatlerimiz oldu.