Kayıtlar

2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sırtçantalılar'da Heybeliada yazım yayınlandı...

Sevgili takipçilerim, yoldan geçerken uğrayanlarım ve şahsen tanışmasam da blogumda başımın üstünde seve seve taşıdığım misafirlerim :D, Çok severek takip ettiğim Sırtçantalılar  sitesinde Haziran'da ziyaret ettiğim Heybeliada üzerine bir yazım yayınlandı.Elbette çeşitli değerlendirmelere ve editörün takdirine göre özgün şeklinden biraz ayrıldı, ancak kendi cümlelerimi ve Heybeli anılarımı Sırtçantalılar'da paylaşmak beni tarif edemeyeceğim kadar mutlu etti. Eylemlerim sürecek.. Yazıya ulaşmak için :  http://sirtcantalilar.com/blog/heybeliadada-bes-gun Sırtçantalılar'a teşekkür ediyorum.

Dubrovnik- 2

Resim
Dubrovnik'in Old Town'ı bir gün ayırarak dipbucak gezmiş ancak otele döner dönmez, Balkan seyahatimin başından itibaren geometrik olarak artan yorgunluğuma esir olup bayılmıştım.Ertesi günü daha hafifletilmiş gezmeye yeminli bir şekilde otelden çıktığımda, akşamına daha yorgun döneceğimden habersizdim. Öncelikle sabah hemen otele 5 dakika uzaklıkta bulunan Lapad sahilinde, 2013 yaz sezonunun ilk denize girme aktivitesini gerçekleştirdim. Denizi yaz günü için oldukça ılık, sahili kumlu, ancak insanların sığışabileceği alan biraz dar olduğundan şezlonglar dip dibeduruyor. Aşırı dıptıs dıptıs olmaması ve insanların edebiyle denize girmesi yönüyle huzurlu bir yerdi.şyalarımı emanet ettiğim teyzeye kısa bir teşekkürün ardından hostele dönüp, yarım saate geri kalan yapılacaklar listemle tekrar merkeze yollandım.  Sarı antenli telekomünikasyon şirketine yurtdışı tarifelerinin kabızlığı için sayıp söverken bir yandan da Hırvat usülü telefon kartı edindiğim ve bütçemi 10 gün içind...

Dubrovnik- 1

Resim
Ne kadar kaldım? : 2 gün Nerede kaldım?: Otellerin çoğunlukta olduğu Lapad bölgesinde Villa Micika adında bir hostelde Neden gidilmeli: Adriyatik incisi tabir edebileceğim bir Hırvat İzmir'i ve film platosu tadında bir deniz kenti olduğu için. Pahalı mı: Özellikle Old Town içerisi kesinlikle gereksiz pahalı. Ne zaman gidilmeli? : Güneş ve denize girmenin söz konusu olduğu bir aralıkta. Dubrovnik'e varmak, fazla turistik atraksiyonu olmayan herhangi bir tatil beldesine arabayla gelmek gibi bir histi ilk adım attığımda. Köprü, şehrin dışında kalan istasyon ve liman, bir kaç tekne görüyorsunuz sadece. Dubrovnik namına görebileceğiniz yerler aslında istasyona otobüsle 10 dakika mesafede. Ancak gezmeden önce sırtımdan savmam gereken bir çantam olduğundan Dubrovnik'in meşhur Old Town'u yani Eski Şehir'ine giden yoldan ayrılıp, Lapad bölgesine yollandım. Bu bölgede çoğunlukla oteller var ve seyahat tarihimin en pahalı hosteli de burada konuşlanmış. Acemilik edi...

Zagreb 2

Resim
Kral Tomislava Heykeli Zagreb'i, tüm Yukarı Şehri dipbucak dolaşmış halde terk etmiş ve hostelinize dönmüşseniz, ertesi güne Aşağı Şehir'den başlayarak farklı bir rota izlemek ve Zagreb de küçükmüş diye burun kıvırmaktan kaçınmak daha güzel oluyormuş. Gezmek tamamen güzergahın insafında ve Zagreb bunun çok güzel bir örneği oldu. Hostele çok yakın olan Otobüs Terminali, kendi deyimimle Zaşti, onların deyimiyle Autobusni Kolodvor'a yürüyüp, ilerideki köprüden sola kırdım ve bir onbeş dakika cadde boyu yürüdüm. Cadde tam da merkezi yerlerin arkasında kalan ve daha çevresel mekanlara gitmek için kullanılan o yollardan birinin kenarıydı ve karşımdaki tarafı adam boyu duvardı. Art Pavillion Yaklaşık 15 dakikalık bir yürüyüşten sonra cadde bitti ve sol tarafında Tren Garı'nı gördüm.Aynı zamanda en ucunda sarı bir 'beyazsaray' kıvamındaki  Art Pavillion 'ın göründüğü alana çıktım. O meydanda fotoğrafı çekilecek çok yer olduğundan ve kaldırım yüksekliği bi...

Zagreb 1

Resim
Ne kadar kaldım : 2 gün Nerede       "      : House Hostel, (Otobüs terminaline 10 dk) Gezilesi yerler envanteri: Aşağı Şehir (Donji Grad), Mimara Müzesi, Yukarı Şehir (Gornji Grad, ünlü müzelerinin bir kısmı burada), Katedral, Dolac pazarı, bilimum ara sokaklar Neden gidilmeli: Otantik! Dünyanın en eski şehirlerinden biri ve tarih üst üste binmiş.Orjinalliğini korumuş, atmosferi güzel, binalar,caddeler, ara sokaklar görmeye değer ve her köşesinden ilgi çekici şeyler çıkıyor. Müzeleri son derece yaratıcı ve turistler için herşeyi son derece kolaylaştırmışlar. Pahalı mı? : Dubrovnik'ten kesinlikle ucuz. Yemek ve hediyelikler Türk parasına göre bir tık pahalı ama fahiş değil. 3 kuna:1 TL şeklinde aklınızda tutabilirsiniz. Euro almıyorlar. Özgün yemekler: Yok denecek kadar az. Struckli diye bir tatlıları var. Özgün içkiler: Hırvatistan genelinde Karlovacko ve Ojuzsko biraları İki günden fazla kalsak sıkılır mıyız? :   Sanmam. Ne zaman g...

Sarajevo (Saraybosna)

Resim
Başçarşı 10 Haziran sabahının 06.00'ında vardığım Sabiha Gökçen'de yarı uyur yarı uyanık geçen 3.5 saatin ardından Sarajevo'ya varmam sadece 1.5 saat sürmüştü. Jetlag'in değil ama uykusuzluğun kazanına düşmüş halde, en poker suratımla havaalanına indim.Yol arkadaşlarımın çoğunluğunu çocukları Bosna’da okuyan aileler ve uyku kırıntılarımdan çalan 'öğrenci misin?' temalı bitmek bilmez sorular oluşturuyordu. Aynı homojen kafile, bütünlüğünü dış hatlar gelen yolcu bölümünün sensörlü kapısına dek garip bir şekilde inatla sürdürdü. Çeşme Yolculuğumun geri kalanını etkileyen tatsız süprizle ise bavul beklerken tanıştım. "Akıllı yurtdışı" tüm şebeke denemelerime rağmen çalışmıyordu ve değil Türkiyeyi hiçbir yeri arayamıyordum. Bu durumun bünyemde yarattığı alerjik reaksiyonla semt AVM'si genişliğindeki havaalanından çıktım. Beni havaalanından alacak arkadaşı – bu kısımdan itibaren kendisinden Djemal diye bahsedeceğim- beklerken aynı uçaktan i...

Balkanlar 101

Resim
Zagreb Taksimi- Jelalica Meydanı Gönderdiği soğuk hava kütleleri nedeniyle doğalgaza yüklendiğim, yüzeysel genel kültür tezahürü olarak yükseköğrenime dek Tito, Yugoslavya ve Bosna Katliamı gibi belli başlı anahtar sözcükler dışında fazla aklımı kurcalamayan bir coğrafya idi Balkanlar. Uluslar arası örgütler dersinde,  bu nadide kurumların tarihe geçmiş fiyaskoları literatürü çerçevesinde öğrenmiştim bölgeye ve insanına reva görüleni, iki asır değil sadece 20 sene önce gerçekleşmiş, Sevdalinka’yı  ‘gözünüze bir şey kaçmadan’ okuyamayacağınız hale getiren insanlık suçlarını... Hırvatistan ve Karadağ belki, ama Bosna’ya biraz da bu yüzden asla turistik belde gözüyle bakamadım… Şimdiki aklım olsa ilk ziyaret edeceğim topraklarken, bu yaza dek Schengen’in solmayan gülleri diye tanımlayabileceğim bazı Avrupa ülkelerini kapsayan birkaç yıllık seyahat tecrübemden sonra ancak tanışmamız kısmet oldu. Giderken Balkan turu diye yuvarladığım, döndükten sonra daha çok “post-Yugos...

Abant Gölü

Resim
Yurtdışı gezmelerinden yurtiçi seyahatleri şeridine sinyalsiz saptığım nacizane koşuşturmacamın bir tezahürü olarak, bugün ben ve üç arkadaşım Abanttaydık. Güzergaha hakim olmayışımız ve ağız birliğinden yoksun teknolojik aletler ekibimize zorunlu molalar ve rota değiştirmeler şeklinde prodüksiyon hataları olarak geri döndü ve Ankara'dan Abant'a 3 saatten biraz fazla bir sürede ulaştık. Dönüş yolunda anladığımız, yolun hakkının otoban sayesinde 1 saat 45 dakika- 2 saat civarı olduğuydu.

Minyon Güneydoğu Anadolu Turu- Hatay

Resim
Hatay Merkez Hatay'a uygun uçak bileti bulduğumuza sevinmiştik, ancak  'acaba sadece biniş mi fiyata dahildi de havaalanının üzerinde sekiz tur attık' dedirten bir yolculukla başladık. Uçaktan siyasi haritadaki Hatay'ı seçmemizin ve inatla yere yaklaşamamamızın nedenlerini sorgularken, bir yolcu pilotun Suriye hava sahasına girmemeye çalıştığını tısladı mistik bir şekilde.Bir şekilde inebildik. Ben de kendimi lazanya yaprağı şeklindeki tavanı ve yoğunluğa bakılırsa uzun süre iç hatlar uçuşu almamış havaalanı personelini, (esenboğada elinde ışıklı zıngırtıyla uçağı aprona çeken eleman burada yerini el kolla gel abi gel diyen değnekçiye bırakmıştı) uçağı alanın ortasına lök diye çaprazlama park eden pilotu ve binaya yarım kilometre yürüten  zihniyeti gözlemlemekle ödüllendirdim.

Minyon Güneydoğu Anadolu Turu Gaziantep

Resim
Hatay'tan 4.5 saat süren yolculuk, artık Antep'in paralel evrende olduğuna karar vermeye ramak kala nihayete erdi, böylece nacizane turumuzun aksiliklerle bezeli etabını geride bırakmış ve Antep'e ulaşmış olduk. Yolculuğumuzun bu etabı her ne kadar İstanbul'dan Yunanistan'a arabayla geçilebilecek sürede hemen bitişikteki şehire geçememe handikapıyla başlasa da, Antep'e indiğimiz andan itibaren, Hatay'a göre daha sorunsuz ve eğlenilesi geçti. Sherlock Holmes Antep'te :p Bence Antep Hatay'dan daha bakımlı ve gezilesiydi. Mutfağına dair duyduklarım kesinlikle abartı değil, gerçekten başarılı bir oluşum. Antep baklavası ve İmam çağdaş orada olduğu için söylemiyorum bunu.Yemek endüstrisi mi diyeyim hobisi mi bilemedim, Antep'in her şeyi yeme içmeyi seven insanlara hitap etmek üzerine kurulmuş. Koskoca baharat çarşıları, baklavacılar, katmerciler, restoranlar, hatta bir de Antep mutfağı müzesi var. 'Yemekle aram yoktur' temasında insanla...

Minyon Güneydoğu Anadolu Turu

Buyursunlar... Annemin teşvikiyle baş koyduğum ve Minyon Güneydoğu Anadolu Turu adını verdiğim irili ufaklı, otobüslü uçaklı, badireli durağan coğrafi keşifler silsilemizden henüz döndük... Hatay, Antep ve çeyreğinden Adana dekorlarında çekilen üç günlük set maceramızdan çıkanlar, ayaklarımızın haklı yorgunluğu, eğlenceli çekişmelerimiz, inanılmaz lezzetli yemekler, insanı kalori günahkarı yapan künefe ve baklavalar, meydanlar ve çarşılardan aklımda kalan kareler, şık müzeler, yer yön duygusu handikapı ve de en vurucusu şehirlerarası güzergahlara vakıf olma ayrıcalığı oldu. Yerli turist sıfatını ete kemiğe büründürmemizin olayların seyrine etkisinden bahsetmiyorum bile. Hatay, Antep ve birkaç saatliğine Adana, bize coğrafya,gastronomi ve sosyoloji üzerine zahterli, isotlu, yer yer fıstıklı panoramalar sundu. Bize ise ayak uydurmak, bölük pörçük uykuyla şehrin bize borcu var gibi her enstantenesinin kapısına dayanmak kaldı.Anneciğime bitmek bilmeyen gayreti, enerjisi ve rehberli...

Foça- ''O mahur beste çalar, foklarla ben ağlaşırdık.''

Resim
Ne kadar kaldım: Günübirlik Ulaşım: İzban - Hatundere İstasyonu, aktarma otobüsle Eski Foça                                            Foça güzel bir kasaba. 2 yıldır gitmemiştim, ancak geçen ay arkadaş gezdirme vesilesiyle yeniden uğradım. En yorucu kısmı da yolu oldu çünkü Güzelbahçe'den kocaman bir ters C çizerek İzmir Körfezi'ni adım adım katetmiş olduk. Evden Foça'ya yaklaşık 3 saat sürdü. Yazın Mordoğan'dan Foça'ya vapur seferleri oluyormuş, ayrıca belirtmek isterim.  İzm ir'i en güneyinden en kuzeyine bağlayan İzbanla Halkapınar-Hatundere arası için 45 dk'lık, izban istastonundan otobüsle bir 45dk daha yol gittik. Bu sistemle İzmir gibi dağınık coğrafyada, otogardan gırgırgır 80 lerden kalma, süngeri kağıt helvaya dönmüş minibüs formundaki kağnılara talim olmadan, kendilerine kıyasla mevcut paralel evrenin bile daha yakın sayılabileceği civardaki 'bağ...